Dali & Cocky Prince
Kore dizileri denilince akla gelen başlıca temalardan biri de 'zıt karakterlerin birbirini tamamlama' hikayesi. Dali and Cocky Prince, tam da bu temanın etrafında dönen, aynı zamanda eğlenceli ve duygusal bir yapım. Hem komedi hem de drama unsurlarını bol bol rastlayıp yer yer gülüp yer yer ağlıyorsunuz.
Başrol karakterimiz Kim Dali, kültür ve sanat tutkun biri. Nazik, zarif ve sofistike bir kişiliğe sahip Dali, hayatını güzel sanatlarla şekillendiriyor. Ancak kızımızın yolu Hollanda havalimanında karşılaması gereken Mr.Jin'ler karışınca yolu karizmatik, sanattan bihaber, para düşkünü biraz ukala bir o kadar da kalpten bir adam olan Jin Moo-hak ile kesişiyor. Moo-hak, kaba ve dışarıdan umursamaz gibi görünen bir iş adamı olarak, Dali'nin dünyasına tam bir ters karakter olarak yerleşiyor.
Bu iki zıt karakterin birbirlerine aşık olması hem absürt hem de çok tatlı bir dinamizm yaratmış. İkilinin kimyası harikaydı! Dali, Moo hak'a incelik ve sanat değerini öğretirken, Moo-hak da Dali'ye maddi dünya ile nasıl başa çıkacağını öğretti. Dali'nin başına gelen olaylarda onu teselli edişi çok güzeldi. Özellikle bir sahne vardı Dali ağlarken ona sarılıp ' Sana ne demek gerekiyor bilmiyorum. Keşke daha çok okusaydım, daha çok çalışsaydım. Sana şimdi seni teselli edebilecek cümleleri kurabilirdim.' minvalinde bir konuşmaydı. O sahne beni o kadar etkiledi ki.. 'Moo hak üzümlü kekim, senin ona sımsıkı sarılman yetmiştir. Kendini bu kadar yetersiz hissetme.' diye benim de onu teselli edesim geldi.
Dizinin finali bizi klişelere hazırlamışken birden sürpriz yapıp bambaşka bi şeye evriliyor. Çok zekice planlanmış bir final izliyoruz, o yüzden diziyi daha çok sevmem için bir artı oldu bu. Dali'nin stiline de gerçekten bayıldım. Giydiği kıyafetler çok güzeldi. Moo-hak da sevimli bir cahildi :)))). Sempati duymamak imkansızdı.
Uslanmaz bir romantik komedi fanıysanız bu dizinin listenizde olması şart!
0 Yorumlar