Kızıl

 

Zweig sevenler, onun insan psikolojisini anlama ve anlatma konusunda ne kadar usta bir yazar olduğunu oldukça iyi bilirler. Bu kitap da gençlik yıllarında yazmış olmasına rağmen psikolojik tahliller 'karakteri bizzat yaşamıyormuş hissi yaşatacak kadar' iyi ele alınmış. 






Konusundan bahsedecek olursak. ölümcül bir hastalık olan kızılın, genç bir kız ve bir doktorun hayatlarını nasıl kesiştirdiğini ele alıyor. Fiziksel açıdan 18 yaşından küçük gösteren çocuksu bir yapıya sahip Berger, dış görünüşünün de etkisiyle oldukça özgüvensiz, çekingen ve kırılgan bir yapıya sahiptir.

Büyük umutlarla hayalini kurduğu üniversite hayatı için geldiği Viyana'da yalnızlık denen korkunç batağın içine saplanmış, çıkmaya çalıştıkça debelenmiş , debelendikçe daha da batmış... Tam her şeyden vazgeçip durumu kabullendiği bir anda bir el uzanıp onu bataklıktan çıkarmış..

Berger, yaşam denen şeyin nefes almaktan ibaret olmadığını anladığı, yaşama kıvılcımını bulduğu sırada her şey tepetaklak oluvermiş.
Bazı eserler uzun uzun sayfalarına rağmen size bir şey anlatamaz bazılarının ise her cümlesi hayatınıza bir mesajdır , kalbinize dokunur. Zweig, kısacık öyküleriyle kalbimize dokunan sayılır yazarlardan. Bu etkileyici ve kısa öyküyü mutlaka okumalısınız!


PS : Kitapta Berger'in 13 yaşındaki bir kızı öpmesi, birçok okuyan gibi beni de rahatsız etti. Zweig'i pedofili olmakla suçlayanlar bile olmuş. Şahsen böyle bir şey olduğunu düşünmüyorum. O dönemi ve Zweig'in yazarkenki bağlamı ve karakterin duygusal durumunu iyice değerlendirmek gerekiyor. Berger çok ciddi yalnızlık çeken, hiç arkadaşı olmayan ve özgüveni çok düşük bir insanken tanıştığı ev sahibinin kızına duyduğu yakınlık, onu yalnızlığından kurtardığı için bir şeyler hissetmesini normal buluyorum. Belki de Zweig, bu durumu bir tartışma ya da karakter analizi yaratmak amacıyla yazdı, bilemeyiz.. Keşke akıllarda soru işareti bırakacak bu paragraf olmasaydı.. Ama olmuş bulundu. Yapacak bi şey yok. Eseri yetişkinlere okutalım, çocuklarımızdan uzak tutalım.

kitapla kalın efendim, Sevgiler.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Son Yayınlanan

Our Unwritten Seoul | Kalbimin En Sessiz Köşelerine Dokunan Bir Hikaye