Şu dizi yayınlandığından beri bana birileri izlememi tavsiye ediyordu. Nedense hiç içimden gelmiyordu arkadaş. Magazin takip eden bir insan da değilim ama nedense dediğime bakmayın Hye kyo ile boşandıktan sonra yaptığı işleri çok izleyesim gelmedi. Adam sanki beni boşadı😂. Hayır bir de kim haklı kim haksız da bilmiyorum. Kendi kendime bir tripler bir tripler. Descendants of the Sun dizisindeki uyumlarından sonra evlendiklerini duymak beni mutlu etmişti.. Boşandıklarını duymanın yarattığı hayal kırıklığı yüzünden diyelim...
Instagramdaki takipçilerim de sohbet arasında ''Aa nasıl izlemezsin! Mutlaka izle, çok iyi'' diye yorumlar yapınca dedim bakalım şu Vincenzo'ya artık😋😅. Ay arkadaşlarrrrr ben Vincenzo Cassano fanı oldum ya...
Bu karizma, aura, bu çarpıcı zeka ve çevik tavırlar.....
Dizide beni Yeo been in oyunculuğu nedense birazcıkk rahatsız etti. Yani oynadığı karakter bir tık şımarık, özgüvenli ve cesur biri ama sanki bu karaktere çok yakışmamış gibi geldi bana bilemiyorum.
Neyse dizi yorumuna geçelim👇
Vincenzo, her şeyin yozlaştığı, adaletin neredeyse imkânsız hale geldiği bir dünyada, kendi yasalarını yazan bir anti-kahraman diyebiliriz. İtalya’da mafya danışmanı olarak yetişen, karanlık bir karizmaya sahip Vincenzo Cassano, babası gibi gördüğü mafya liderinin ölümünden sonra kendisini hiç alışık olmadığı bir ülkede, Güney Kore’de bulur. Ancak dönüşü eski bir hayatı geride bırakmak değil, saklı olan bir hazineyi gün yüzüne çıkarmak içindir.
İlk sahnesinden itibaren karanlık bir çekiciliğe sahip Vincenzo, soğukkanlı bir zekaya sahip ve gerektiğinde acımasız olabilen biri. Ancak her şey onun kontrolünde gibi görünse de, kaderin onun yoluna çıkardığı plaza sakinleri ve özellikle cesur avukat Hong Cha-young ile tanışması, hikâyeyi derinleştiriyor. Başta tamamen kişisel çıkarlarla başlayan bu yolculuk, Vincenzo’nun içinde bastırdığı insani tarafları yüzeye çıkarırken, onu adaleti sağlamak için farklı bir savaşın içine sürüklüyor.
Vincenzo’nun karanlık dünyası, dizinin kara mizahla harmanlanan senaryosu sayesinde mühtiş dengelenmiş. Mafya usulü yöntemleri bir yandan ürkütücü, bir yandan da zeka dolu planları hayranlık uyandırıcı. Plaza sakinlerinin her biri ise komedi unsurlarını kusursuz bir şekilde yerine getiriyor. Bu insanlar, başta Vincenzo’nun zayıf halkaları gibi görünürken sonrasında onun ailesi ve müttefikleri haline geliyor.
Dizinin salt mesajlarından biri adalet kavramını sorgulatması. Vincenzo’nun yöntemleri yasaların dışında. O, düşmanlarını zekâsıyla köşeye sıkıştıran, gerektiğinde korkusuzca savaşan biri. Ancak bu yöntemler, yozlaşmış bir sistemde, adaletin gerçek yüzünü ne yazık ki biz izleyiciye gösteriyor.
Finale yaklaştıkça Vincenzo, bir anti-kahraman olarak başladığı hikâyede, hem gaddar bir intikamcı hem de adaleti arayan bir ruh haline bürünüyor. Final, Vincenzo’nun içindeki karanlık ve insanlık arasındaki ince çizgiyi bir kez daha gözler önüne serip ; tatmin edici ama aynı zamanda sorgulayıcı bir sonla noktalanıyor.
Eğer adaletin gri bölgelerini, zeka dolu entrikaları ve karanlık mizahı seviyorsanız ; Vincenzo, sizi hem güldürüp hem de düşündürecek bir hikâye vaat ediyor diyebiliriz.
P.s. : Anti-kahraman nedir?
P.s.2 : Bir romantizm aşığı olarak Vincenzo ve Cha Young arasında çok daha fazla romantizm sahneleri görmek isterdim. Ama gördüklerimizle yetindik...🙇
0 Yorumlar