Bizim Büyük Çaresizliğimiz

 


Barış Bıçakçı, benim gözümde, parmak izi misali kendine has üslubuyla günümüz yazarlarının birçoğundan kendini ayırabilenlerden. Süslü ve ağdalı dilden uzak ; sade cümlelerle büyük hisler yaratabilen biri. Okuduğum üçüncü romanıydı Bizim Büyük Çaresizliğimiz. Hiç sıkılmadan severek okudum. Kitapta adı geçen müzikleri açıp dinledim; filmleri daha sonra izlemek üzere not ettim. Çünkü neden yapmayayım?? Bir kitapla kurulabilecek en güzel bağlardan biri bu.


bizim büyük çaresizliğimiz


Geçelim kitabın konusuna. Kısaca özetleyecek olursak; Ender ve Çetin adında çocukluk arkadaşı olan otuzlu yaşlarında iki karakterimiz var. Bu abilerimiz oldukça sıkı dostlar, hatta biraz fazla sıkı dostlar..  Uzun yıllar ayrı kaldıktan sonra Ankara'daki bir evde birlikte yaşamaya başlıyorlar. Hayatlarına taze üniversiteli, körpecik, güzelcik Nihal kızımızın girmesiyle birtakım olaylar cereyan ediyor. Nihal dostluk dinamiklerini ve bireysel hislerini altüst ediyor.

 Ender, geçmişteki olayları kendi gözünden yer yer bazı itiraflarda bulunarak Çetin’e yazarak anlatıyor..  Çıkara dayalı ikili ilişkilerin moda olduğu bu çağda Çetin’i karakter olarak bu kadar iyi tanıması, her kavgalarına rağmen dostluklarının hiçbir zarar görmüş olmaması çok ama çok etkileyici.. 

bizim büyük çaresizliğimiz

Romanın ana sorusu şu olabilir : Dostluk mu yoksa aşk mı daha değerlidir?  Ender ve Çetin, Nihal'e olan hisleri nedeniyle sessiz bir çatışma yaşıyor ama dostlukları Nihal'in etkisinden çok çok daha güçlü. Okurken dostluk ve aşk arasındaki sınırları mutlaka sorgulayacaksınız... 

Peki sizce Aşk mı Dostluk mu?



P.s.: 2011 yılında Seyfi Teoman ve Barış Bıçakçı'nın senaryoya çevirdiği bu kitap yine Seyfi Teoman'ın yönetmenliğiyle film haline gelmiştir. Meraklısına : https://www.dailymotion.com/video/x8r86eb





Yorum Gönder

0 Yorumlar

Son Yayınlanan

Our Unwritten Seoul | Kalbimin En Sessiz Köşelerine Dokunan Bir Hikaye