Love Scout, alışılmışın dışında bir romantik komedi olarak karşımızda. Alışılmışın dışında dememin sebebi bu sefer CEO koltuğunda güçlü ve kararlı bir kadın otururken, ona destek olan kişinin karizmatik ve becerikli bir erkek sekreterin olması. Kang Ji yun, genç yaşta büyük sorumlulukların altına girmiş, hayatı boyunca tek başına mücadele vermiş bir kadın. Sekreteri Yu Eun ho (Lee Joon Hyuk) ise işindeki mükemmeliyeti, sıcak tavırları ve her haliyle “aura” saçan duruşuyla dikkat çeken biri.
Ji Yun, çocukluğunda babasını bir yangında kaybetmiş. Babası, içeride mahsur kalan bir çocuğu kurtarıp itfaiyeye teslim ettikten sonra hayatını kaybetmiş. Babasının bu fedakarlığı herkes tarafından kahramanca bir eylem olarak görülse de, Ji yun için bu bir terk ediliş anlamına geliyor. Küçücük bir çocukken annesiz kalmış, sonra da babasını kaybederek tamamen yalnız kalmış. Babasının yaptığı şeyin ne kadar doğru olduğunu biliyor ama yine de onu affedemiyor. Kızmak, anlamaktan daha kolay gelmiş çünkü. Babasının geride bırakılan çocuğu olmayı kabullenmek yerine, ona öfkelenmeyi seçmiş. Yıllar içinde bu öfke, onu hayata karşı daha sert ve mesafeli biri haline getirmiş. Güçlü olmak zorunda kalmış, çünkü zayıf olursa onu koruyacak kimse yok..
Tam da bu noktada, hayatına giren Eun ho onun için bir dönüm noktası oluyor. Eun ho yalnızca işinde mükemmel bir sekreter değil, aynı zamanda her anlamda güven veren bir adam. Uzun boyu, karizmatik gülümsemesi, yakışıklılığı, harika bir bekar baba oluşu ve mutfaktaki yetenekleriyle başlı başına bir fenomen olmasının yanı sıra, en önemli özelliği Ji yun’un duvarlarının ardını görebilmesidir. Ji yun’un gözlerindeki yalnızlığı, dudaklarının arasına sıkışıp kalmış cümleleri anlayabilecek kadar sezgileri güçlü. Bazen hiçbir şey söylemeden sadece ona sıcak bir içecek uzatıyor, bazen de şakayla karışık ciddiyetle “Yalnız kalmaya alışmak, yalnız olman gerektiği anlamına gelmez.” deyiveriyor.
İkilinin arasındaki dinamik zamanla iş ilişkisinin çok ötesine geçiyor. Ji yun’un öfkesinin aslında yıllarca taşımak zorunda kaldığı yalnızlıktan kaynaklandığını anlayan Eun ho, ona sevginin bir yük değil, aksine hafifletici bir şey olabileceğini gösterir. Soğuk bir ofis masasında, gecenin bir yarısı yalnız başına çalışmak yerine; bir akşam yemeğinde Eun ho’nun yaptığı yemekleri tatmanın da mümkün olduğunu fark ettirir. Ji yun’un hayatında ilk kez biri, ona sadece güçlü olduğu için değil, olduğu kişi olduğu için değer veriyordur.
Dizinin etkileyici yanı Eun ho'nun Ji yun'u o sert ve soğuk kabuğundan çıkartıp sıcak bir insan haline gelmesini ve hayata farklı açıdan bakmasını sağlamasıydı. Ji yun’un hayatı boyunca sırtında taşıdığı öfke, zamanla yerini bir kabullenmeye bırakırken, Eun ho ise onun yalnız dünyasına dahil olarak ona yeni bir gerçeklik sunuyordu. Sevgi bazen büyük sözler ya da dramatik anlarla değil, mutfakta hazırlanan bir tabak yemekle, göz ucuyla fark edilen bir yorgunlukla ya da hiçbir şey söylemeden yanında durmakla gösteriliyordu. Eun ho bize bunu o kadar güzel anlattı ki... İzleyen herkes benim gibi elinde olmadan hayran olmuştur karaktere..
Han Ji Min ve Lee Joon Hyuk’un muhteşem uyumu, Love Scout’u sıradan bir romantik komediden senaryosundan öteye taşımış bence. Evet konu olarak bakınca sıradan gibi duruyor. Soğuk duygusal sorunları olan bir ceo ; sıcakkanlı ve güleryüzlü dokunduğu herkeste iz bırakan bir sekreter... Burada Kadın ve erkek dinamiğinin tam tersi olması beni nedensiz mutlu etti. Farkı da zaten bu. Kadın bir Ceo ve sekreter bir erkek... Ve yakalanmış muazzam bir enerji..
Uzun lafın kısası güçlü bir kadın karakterin yalnızlığı, ona destek olan bir adamın sıcaklığıyla dengelenirken, biz izleyiciye sevginin bazen sadece var olmakla bile iyileştirici olabileceğini hatırlatıyor. Hem duygusal hem de eğlenceli bir hikaye arayanlar için Love Scout, doğru adres olabilir 💖
0 Yorumlar