Şozo, yıllar önce sahiplendiği Lili’ye büyük bir sevgiyle bağlıdır. Ancak bu bağlılık, hayatındaki kadınlar için daima bir sorun teşkil eder. Eski eşi Şinako, çevresindekilerin yönlendirmesiyle Şozo tarafından aldatılmış ve boşanmıştır. Ardından Şozo, Fukuko ile evlenir. Hikayenin kırılma noktası, Şinako’nun ayrılıktan sonra ısrarla Lili’yi istemesiyle başlar. Görünürde kediyi çok sevdiğinden talep ediyor gibi görünse de aslında niyeti farklıdır: Lili sayesinde Şozo’nun özleyeceğini ve bir gün yeniden ona döneceğini umar.
Şinako, zekice yazdığı mektuplarla Fukuko’nun kıskançlık damarını kabartmayı başarır. Böylece olaylar kedi üzerinden ilerlerken, ilişkilerdeki güç dengeleri, kıskançlıklar ve manipülasyonlar da gözler önüne serilir.
Tanizaki’nin kedi sevgisi satırlara çok güçlü bir şekilde yansıyor. Öyle ki, kimi zaman Lili’nin hisleri ve tavırları, insani duygulardan daha derin ve canlı betimleniyor. Yazar, insanın yalnızca başka bir insanla değil, başka canlılarla da ne denli sahici ve güçlü bağlar kurabileceğini çarpıcı bir dille aktarıyor.
Ben severek okudum. Özellikle kedinin merkeze alınışı ve karakterlerin onun etrafında şekillenmesi çok ilgi çekiciydi. Yine de sonunun Şinako’yla farklı bir şekilde bitmesini isterdim; bu haliyle biraz eksik kalmış gibi hissettirdi.


0 Yorumlar