Kim Woo Bin ve Suzy'yi tam dokuz yıl sonra yeniden aynı projede, üstelik başrolde izlemek... Sanırım sadece bu cümle bile "Genie, Make a Wish" dizisine başlama nedenimiz için yeterli. Ancak dizi, sadece efsanevi bir buluşma olmanın ötesinde, kendi başına eğlenceli ve bolca güldüren bir fantastik komedi/romantizm olarak bu yıla damgasını vurdu.
Benim için bu yapım, yılın en keyifli sürprizlerinden biriydi. Diziyi izlerken gerçekten kahkahalarla güldüğüm, karakterlerin absürt durumlarına bayıldığım anlar çok oldu. Fantastik komedi unsurları o kadar iyi işlenmiş ki, olay örgüsünün garip yanları bile sizi yormuyor, aksine daha çok meraklandırıyor. İşin içine bir de sıcacık bir romantizm eklenince, ortaya çıkan sonuç bence harika.
Özellikle Suzy'nin canlandırdığı duygulardan yoksun kadın karakterdeki başarısı takdire şayandı. Bu kadar "düz" ve tepkisiz bir karakteri bile izleyiciye sevdirebilmek, hatta komik durumlara sokabilmek zor bir denge işi. Suzy, bu soğukluğu yansıtmakta çok iyiydi ve karakterin yavaş yavaş duygusal bir yolculuğa çıkışını izlemek de dizinin en tatmin edici yanlarından biriydi. Kim Woo Bin ile aralarındaki kimya ise zaten beklediğimiz gibi; ekranda adeta bir ışık saçıyorlar. Sırf bu iki ismin oyunculuklarını ve etkileşimlerini izlemek bile diziyi bitirmek için yeterli bir sebep. Başrol karakterlere odaklanıp yan rolleri ve sürpriz konuk oyunculara değinmemek olmaz. Yan rollerde Pachinko'da Soundtrack 2'de izleyip sevdiğimiz Noh Sang- hyun, My Dearest dizisiyle kalbimize taht kuran Ahn Eun- jin var. Sürpriz konuk oyuncular ise Daniel Henney, Song Hye-kyo, ve aurasıyla beni eriten Kim Ji-hoon vardı.. Yani dizi sırf oyuncular için bile izlemeye başlayabileceğimiz türden bir dizi!
Fakat dürüst olmak gerekirse, dizinin tamamen kusursuz olduğunu söyleyemem. Biliyorum, internette Kim Woo Bin ve Suzy haricindeki unsurları sevmeyen, hatta karakterlere mesafeli duran geniş bir kitle var.
Ayrıca dizide ele alınan Cin, Şeytan gibi dini unsurların sempatikleştirmesi, onlara duygusal derinlik katılması, doğal olarak bazı izleyicileri rahatsız edebilir. Ancak benim kişisel bakış açım şudur: Unutmayalım ki izlediğimiz şey bir senaryo, bir kurgu. Bu fantastik evrende, bu varlıkların insani duygularla donatılması hikayeye mizah ve drama katmak için yapılmış sanatsal tercihlerdir. Bu bir din dersi değil, eğlence amaçlı yazılmış bir hikaye. Çok derin bir şekilde üzerinde durmaya gerek yok, hikayenin büyüsüne odaklanmak daha iyi.
Sonuç olarak, eğer bu yıl size "İyi ki izledim, çok güldüm!" dedirtecek, yıldızların kimyasından beslenen, tatlı bir romantizme sahip, fantastik bir kaçamak arıyorsanız; "Genie, Make a Wish" tam size göre. Bu ikilinin hayranıysanız zaten kaçırmayın, ama fantazi-komedi sevenler de bu eğlenceli ve kendine has işe bir şans vermeli.






0 Yorumlar