Sıradanlaşan Bir Potansiyel: Final Yapan Kore Dizisi 'My Youth' Üzerine

(Şu posterin güzelliğine bu senaryo bir tık hakaret olmuş gibi)


 Geçtiğimiz günlerde final yapan Kore yapımı My Youth,  büyük bir potansiyele sahipti, ama maalesef ki bu yolda o potansiyel tuzla buz edildi..

Dizinin konusu oldukça klasik ama umut vadediyordu: Bir zamanların parlak çocuk yıldızı, şimdilerde inzivaya çekilmiş ve çiçekçi/yazar olarak sakin bir hayat süren Sunwoo Hae (Song Joong Ki), 10 yıl sonra ilk aşkı Sung Jae Yeon (Chun Woo Hee) ile yeniden karşılaşır. Jae Yeon ise eğlence sektöründe hırslı ve başarılı bir menajer olmuştur. Dizi, bu iki eski aşığın geçmişlerindeki çözülmemiş sırlarla yüzleşmelerini ve değişen hayatlarına rağmen ilk aşkın temel duygusunun nasıl dönüştüğünü sorguluyor.






Diziyi bana göre ilgi çekici kılan unsur diyaloglardı. Alışılagelmişn  büyük laflar yerine, My Youth şaşırtıcı derecede gündelik ve samimi konuşmalarla doluydu.

Başlarda bu durum, "Bunlar ne konuşuyor Allah'ını seversen?" dedirtecek kadar absürd gelebiliyordu. Sanki iki yakın arkadaşın, uzun bir sessizlikten sonra, akıllarına gelen ilk şeyi laf olsun diye söyledikleri anlar gibiydi. Ancak bazen bu 'sıradanlık', bazı yerlerde derinlere dokunan, ağır ve içten bir hale büründü. Hayatın yükünü omuzlayan yetişkinlerin, yorgun ruhlarını yansıtan, dürüst ve filtresiz anlardı bunlar. Senaristin risk alarak yarattığı bu konuşma tarzı, bence dizinin en akılda kalıcı yanıydı. ( Bana kalırsa başka da kayda değer bi şey yoktu😒)




Dizinin ilk iki bölümü, adeta bir vaatti. Özellikle ana karakter Sunwoo Hae'nin gençliğini canlandıran Nam Da Reum, hayranlık uyandıran bir iş çıkarmıştı. Hayatın yükünü omuzlayan, erken olgunlaşmak zorunda kalmış o genç ruhun hassasiyetini ve ağırlığını o kadar iyi yansıttı ki, geçmiş sahneleri izlemek başlı başına bir keyifti. Flashbackler, yetişkinlikteki hikayenin duygusal temelini sağlam attı ki,üçüncü bölümün, dizinin "sıradan" mı yoksa "özel" mi olacağını belirleyecek bir dönüm noktası olduğunu düşünmüştüm. Hatta bir sahne paylaşıp bu düşüncemi dile getirmiştim instagramda..



Ne yazık ki, o dönüm noktasından sonra hikaye yavaş yavaş sıradanlaşmaya başladı. Her yeni bölümle birlikte, o ilk iki bölümün yarattığı heyecan ve derinlik azalmaya yüz tuttu. Hasta adam, sevdiği kadına yük olmak istememe klişesine kadar gitti iş. Ancak, finaline kadar izlemeye devam ettim. Neden mi? Song Joong Ki ve Chun Woo Hee ikilisine haksızlık etmek istemediğim için.



İki usta oyuncunun kimyası ve uyumu tartışılmazdı. Bakışmaları, küçük jestleri ve birbirlerine duydukları özlemi yansıtma biçimleri.. Yani böylesine yakışan bir çift nasıl böyle boş bir senaryoyla heba edilir onu izledik 12 bölüm boyunca. İçtenlikle söylemem gerekir ki, bu müthiş ikiliyi çok daha iyi ve güçlü bir senaryoyla izleyebilmek isterdim. İkisinin de yetenekleri, daha keskin ve sürükleyici bir hikayeyi hak ediyordu.




Ana çiftin uyumu bir yana, yan karakterlerin enerjisi de göz ardı edilemeyecek kadar güzeldi. Gerçek hayatta da sevgili olsalar ne harika bir çift olurlardı diye düşündüğüm nadir kdrama çiftlerinden biriydi Kim Seok Ju ve Mo Tae Rin. Ancak beni en çok heyecanlandıran isim, Seo Ji Hoon için ayrı bir parantez açmak isterim. Onu daha önce farklı işlerde de izlemiştim ama bu dizide gözüme bambaşka gözüktü..



Karizması, oyunculuğu ve ekrandaki duruşu ile adeta parladı. Bu kadar dikkat çekici bir potansiyele sahip bir oyuncuya acilen başrol diziler yazılmalı. Senaristlere ve yapımcılara çağrımızdır: Seo Ji Hoon'u daha fazla izlemek istiyoruz!😂


Sonuç olarak My Youth, güçlü oyuncu kadrosu ve deneysel diyaloğuyla akıllarda kalacak olsa da, ne yazık ki potansiyelinin zirvesine ulaşamamış bir yapım olarak Kore drama listemizdeki yerini aldı..

Tercih edip izleyecek olanına iyi seyirler...

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Son Yayınlanan

🎬 Zamanın Ötesinde Bir Aşk Hikayesi: Il Mare (2000) Film Yorumu