One Day (2017) Film Yorumu | Ölüm ile Yaşam arasındaki bir bağın hikayesi


 Bazı aşklar, sadece iki kişi arasında yaşanmaz. Bazen, bir aşkın tanığı sadece bir kişi olabilir. One Day, tam olarak böyle bir hikaye anlatıyor. Bir kaza sonrası komaya giren bir kadını, sadece onunla ilgilenen adamın görebildiği bir dünyada izliyoruz. Sigortada çalışan bu adam eşini yeni kaybetmiş ve bu kaybı henüz kabullenememiş biri.



Film, aşkı alışılmışın dışında bir perspektifle ele alıyor. Karakterlerin duygusal yolculukları, sadece birbirlerine duydukları hislerle değil, aynı zamanda ölüm ve kayıpla olan ilişkileriyle de şekilleniyor. Film boyunca büyük olaylar yaşanmıyor, ancak karakterlerin hisleri ve iç dünyaları ister istemez ilgi çekiyor.


Eğer gerçekçi, zamana yayılan romantik hikayeleri seviyorsanız, One Day size biraz farklı gelebilir. Çünkü bu filmde aşk, fiziksel bir gerçeklikten çok, ruhsal bir bağ olarak işleniyor. Aşkın bazen birine gerçekten dokunmadan da var olabileceğini anlatıyor. İçinde biraz mistik bir hava, biraz hüzün var.



Yani filmin afişine bakınca ben romantik komedi filmiymiş gibi yorumlamıştım. Allah'tan konusuna baktım da izlerken şok olmadık. Filmin komedi unsuru barındıran hiçbir yanı yok. Ben gibi afişe aldanmayın. Durağan ve salt mesajını iyi veren filmleri seviyorsanız One Day size hitap edebilir. Onun dışında benim ah! çok sevdim! dediğim bir iş değil. Ama Kim Nam gil'in iyice ajusshi olmadan önceki halini görmek ve izlemek keyifliydi.



Yorum Gönder

0 Yorumlar

Son Yayınlanan

Our Unwritten Seoul | Kalbimin En Sessiz Köşelerine Dokunan Bir Hikaye