Bazen insan, kendi karanlığına bile isteye adım atar mı? Bilmem. Ama ben oraya yürüdüm. Sessizce, kimseye belli etmeden. Belki de hayata, insanlara, hatta kendime bile göstermemeye çalıştığım bir yorgunluğun peşinden. Şimdi durduğum yer bir çıkmaz sokak değil belki, ama yönsüz bir gece. Gökyüzü simsiyah. Sadece birkaç yıldız… O da belli belirsiz. Var mı, yok mu, anlayamıyorum.
Yorgunum. Sadece uykusuzluktan değil. Bütün benliğimle, içimin en derin yerinden dışarıya kadar tükenmiş hissediyorum. Nefes almak bile bazen ağır bir yük gibi. Oysa görünürde her şey aynı: Gün doğuyor, insanlar uyanıyor, ben de kalkıyorum. Neden kalkıyorum, bilmiyorum. Belki alışkanlık, belki bir umut kırıntısı… Belki sadece “devam etmek” denilen şeyin otomatik bir hali.
Geceleri daha zor. Sessizlik çökünce dış dünya susuyor, ama içim haykırıyor. Zihnim bir savaş alanı. Geçmişin kırıkları, geleceğin bilinmezliği, şimdinin ağırlığı… Uyku? Lüks gibi bir şey. Uyumak değil, unutmak istiyor insan bazen. Ama ne mümkün… Düşünceler sarmal oluyor, dolanıyor boynuma, boğazıma. Uyuyamıyorum. Yoruluyorum. Daha da içime çekiliyorum.
Ve sonra fark ediyorum… Kendime hiç “iyi ki varsın” dememişim. Belki de hiç inanmamışım buna. Daha çok “yok olsam daha kolay olurdu” dediğim geceler var zihnimde. Dile getirdiğim, hatta içimden geçirdiğim. Ve her şeye rağmen hala buradayım. Nefes alıyorum. Kalbim atıyor. Gitmeyi istemekle kalmak arasında ince bir çizgide savruluyorum.
Bazen kendime kızıyorum: Bu yük gerçekten bu kadar mı ağır, yoksa ben mi zayıfım? Sonra başkalarına bakıyorum. Onlar da taşıyor, eğiliyor, ama belki kırılmıyor. Ama herkesin yükü kendine ağır değil miydi zaten? Benimkisi biraz daha görünmeyen cinsten… içimde taşınıyor, kimse fark etmiyor.
Ama… bir şey var. Hala yazabiliyorum. Hala içimdekini bir yerlere dökebiliyorum. Bu, belki de o belli belirsiz yıldızların bir tanesi. Tam olarak umut değil belki, ama tam bir boşluk da değil. Her şeyden uzak bir gecede, hala bir cümle kurabiliyorsam… belki, sadece belki, hala bir yerlerde yaşamaya dair bir kırıntı kalmış demektir.
Bugün iyi değilim. Ama buradayım.
Yalnız değilim. Çünkü bu kelimeleri yazıyorum.
Karanlık içinde bile, belli belirsiz bir yıldız kadar varım.
Ve bu da az değil.



0 Yorumlar